23 Aralık 2013 Pazartesi
TERAZİ BURCU PSİKOLOJİK VE ORGANİK FONKSİYONLAR...
BAŞLICA ORGANİK FONKSİYONLAR:
Böbrekler: 3 bölümden oluşur; 1) Kabuk(cortex), 2) Öz (Medulla), 3) Havuzcuk (Pelvis) Böbrekler Kapsül adını alan sert bir bağ doku ile kaplıdır. Böbrek dokusuna sinirler, atardamarlar ve toplardamarlar üreterlerin girdikleri noktadan girer ve bu nokta, Bilum adını alır. Böbrekte en küçük yapısal ve işlevsel birime Nefron adı verilir. Nefronun ilk parçasına Malpighi cisimciği denir. Nefrondaki başlıca yapılar; a)Glomerulus (kılcal kan damarlarından oluşur), b)Browman kapsülü (Glomerulusu sarar), c)Proksimal kanal (Geri emilmenin meydana geldiği kıvrımlı kanallar), d) Henle kulpu, e) Distal kanal (Bu ikisi de geri emilme işlemlerini sürdürür) Nefronun 3 temel görevi vardır; 1)Süzülme (Filitrasyon), 2)Salgılama (Sekresyon), 3)Emilim (Absorbasyon)
Böbreklerin görevleri; Kanın asit baz dengesini değişmez tutmak, vücudun su ve elektrolit dengesini sağlamak ve azotlu artık maddelerin dışarı atılmasına yardımcı olmaktır. Ayrıca böbrek dokusu da "Renin" adını alan bir enzim salgılar. Renin, karaciğerde oluşan antiotensinogen maddesinin angiotensine çevrilmesinde etkilidir.
Böbreklerin; Süzülme-Salgılama-Emilim fonksiyonların psikolojik karşılığı "Denge"dir. Denge; Varoluşun sürmesine, dengenin bozulması ise varoluşa bir tehdide eşittir. "Homeostatis ya da "Denge"durumu; Biyolojik-Psikolojik-Sosyal denge olmak üzere üç türdür ve Koç-Terazi ekseni içinde yer alır.
Böbrek üstü bezi: Bir kabuk (Korteks) bir de iç bölümü (medulla ) vardır. Medulla; Adrenalin ve Noradrenalin hormonlarını salgılar. Bu iki hormona verilen ortaklaşa isim "Katekolaminler"dir. (Savaş ya da kaç tepkisine yol açarlar) Korteks ise, "kortikostreoid" hormonları salgılar. Bunlar; Aldesteron ve Hidrokortizon olup Kolesterolden yapılmış steroid maddelerdir. Böbreküstü bezlerinin kabuk bölümünün çalışması, Hipofiz bezi hormonlarına bağlıdır. Hipofiz çıkartılırsa böbreküstü korteksi çalışmaz. Hipofizin salgısından A.C.T.H. (Adrenokortikotropik hormon) olmadıkça, böbreküstü bezi kortikostreoidleri salgılayamaz. Bu maddeye, Kortikotropin adı da verilir.
Katekolaminler’in biyolojik fonksiyonunu, Koç-Terazi ekseni içinde değerlendirecek olursak; Savaş tepkisi Koç (Mars), Kaç tepkisi de Terazi (Venüs)’e tıpatıp uyar. Bunu Aksiyon (Koç), Relaks (Terazi) şeklinde de değerlendirebiliriz. Amaç "UYUM" dur. Uyum durağan olmayan, sürekli devinim durumunda bulunan karşıt güçlerin denge ve düzeniyle sağlanır. Bu dengelerdeki geçici bozulmalar organizmayı (sistemi) harekete yönlendirir. Sürekli dengede olma bir anlamda hareketsizlik (eylemsizlik-inertia) dır. Hareketsizlik "atrofi" denilen "yok olma-dumura uğrama-ölüm” durumuna yol açar. Canlı organizmadaki bu hareketlilik/hareketsizlik sürecinin kendisi de bir denge içindedir. Doğa bunu otonom sinir sisteminin iki mekanizması ile mümkün kılmış, bunları bir anlamda "otomatik pilot"a bağlamıştır. Bunlardan biri organizmayı hareket halinde tutan "Sempatik sistem" (Koç-Mars) ikincisi de organizmanın dinlenmesini ya da kendini yenilemesini sağlayan "Parasempatik sistem" (Terazi-Venüs) dür.
Böbrek hastalıkları: Böbrek iltihabı (Nefrit- Akut, kronik ve nefrotik sendrom olarak ayrılır.), Böbrek taşı (Nephrolithiasis), Hipernefrom (Habis Böbrek tümörü), Polikistik böbrek (Böbreklerde çok büyük kist oluşumu), Piyelit (Böbrek pelvisinin iltihabı) Piyelonefrit (Böbrek ve Böbrek pelvisinin iltihabı), Bright hastalığı vb. Ayrıca "Addison hastalığı” ve "Cushing Sendromu" Böbreküstü bezi rahatsızlıklarıdır.
Terazi burcunun en belirgin psikolojik özelliklerinden olan Endişe, Erteleme, Dolaylı ifade, Kararsızlık, Zihinsel karışıklık, Bastırılmış öfke ve kızgınlığın dışa vurumu kendini Böbrek ve İdrar yolu rahatsızlıklarıyla ifade eder. Böbrek Taşları; çözülmemiş sorunlar, biriktirilmiş öfke ve kızgınlıklar yumrularıdır. Piyore; Kararsızlık ve yargı zayıflığı, Addison hastalığı; Duygusal açıdan çok kötü ya da yetersiz beslenme, Kendine karşı öfke duyma. Cushing Hastalığın da ise; Zihinsel dengesizlik, Kendini güçsüz hissetme ön plandadır.
İdrar yolları: Boşaltım sistemi; 2 böbrek, 2 üreter, 1 sidik kesesi (mesane ve bir üretra) dan oluşur. Böbrekler sidiği oluştururlar ve boşaltımda ana organlardır. Üreterler sidiği sidik kesesine taşırlar sidik kesesi depolar ve üretra dışarıya çıkarır.
İdrar yolu rahatsızlıkları: Oligüri; İdrar azlığı,
Anürji; İdrar çıkaramama, Sistit; İdrar torbası iltihabı, İdrar yolu iltihabı, İdrar tutamama ve Prostat (İdrar yollarının çalışmasını engellemesi yönünden idrar yolları hastalıkları arasında sayılabilir)
Hücrelerdeki protein yakımı sonucu kanda nitrojen artıkları tortulaşır. Bu artıklar son derece tehlikelidir ve eğer böbrekler ve idrar yoluyla atılamazsa öldürücü olabilir. İdrar yolu enfeksiyonları ve İdrar yolu iltihabının altında çoğunlukla bastırılmış öfke, kızgınlık ve suçlama duyguları vardır. İdrar Tutamama da ise; uzun süre kontrol altında tutulan duyguların birikimi ve taşması vardır.
Substantia Nigra: Prf.Dr.Nörolog Tony Nader, Beynin iç ve koronel yapılarının kozmik karşılıkları olduğunu ve bunlardan “Substantia Nigra”nın Venüs’e karşılık geldiğini belirtmektedir. Substantia Nigra, Beyin sapı içinde "Siyah cisimcik" denen bir bölümdür. Bu bölümde yerleşik beyin hücreleri ölmeye başladığında Dopamin eksiliği yaratırlar. Bu maddenin eksikliği beynin kas hareketlerini düzenleme yeteneğini aksattığından Parkinson hastalığına aynı beyin kimyasalının fazlalığı ise Şizofreni ye yol açmaktadır.
Paratiroid bezi-Hipotalamus-Toplardamar sistemi: Boğa burcunda açıklandı. Bu bilgilere ilave olarak Venüs’ün özellikle cilt damar sisteminde etkili olduğu ve iyi açılarla desteklendiğinde ipeksimi bir ten verdiğini söyleyebiliriz.
Koç-Terazi ekseninin dengesizliğinde ortaya çıkabilecek psikiyatrik tabloya kısaca bir göz atacak olursak; Anksiyete Bozuklukları, Panik-Atak, Stres Bozuklukları (Posttravmatik ve Akut Stres Bozukluğu), Kronik Yorgunluk sendromu (Nevrasteni) yer alır. Anksiyete bozukluğunda plazma katekolaminlerin (özellikle adrenalin) düzeylerinde artış saptanmıştır. Panik-Ataklarda; gene noradrenijik ve serotenerjik bozukluklar ile Serebral bozukluklar ön plandadır. Stres bozukluklarında ise beynin “Hipokamus” adlı bölgesinin küçüldüğü gözlemlenmiş ayrıca beyindeki hipotalamus-hipofiz ile böbreküstü bezleri bağlantı düzeninin bozulduğu, adrenerjik sistem ve serotonerjik sistemlerde düzensizlikler olduğu saptanmıştır. Öncü burçlar ve temsil ettiği evler insan psişesi ve fizyolojisi üzerinde özel bir öneme sahiptir. Koç-Terazi/Yengeç-Oğlak ekseni veya 1.ev-7.ev/4.ev-10 ev ekseninde yer alan gezegenler çok dikkat çekicidir. Bu tabloya 6-8-12.evlerde yerleşen ve sert açılar yapan planetler de dahildir. Bu durumda karşımıza çok daha ağır psikiyatrik bozukluklar çıkabilir.
BAŞLICA PSİKOLOJİK FONKSİYONLAR:
Denge:İki zıt kutup bir bütünü oluşturur. İkilik olmaksızın birliğin temeli olmaz. Terazi her şeyin zıddıyla birlikte varolduğunu içgüdüsel olarak bilir. Görünürde birbirini dışlıyor gibi dursa da temelde "TEZAT" lar aynı tezgahta dokunan ak iplikle kara iplik gibi birbirine sıkı sıkıya sarılmıştır. İki tarafta bir birini reddettiği sürece aralarındaki savaş sürer. Hakimiyet bir taraftan diğer tarafa gider gelir. Ancak taraflar birbirinin varlığını kabul edip, önem ve değer verdiği ve bunun bir "YARADILIŞ YASASI” olduğunu kavradığı zaman "DENGE" sağlanır. Evet, "İşin sırrı dengededir" teori tamamdır ama pratikte Terazi çuvallar. Her şeyi dengelemeye çalışmaktan kendi dengesini kaybeder. Tezatlar kafasını karıştırır, sinir sistemini alt-üst eder. Neyse ki imdadına J.A.Bertrand koşar; "Aslında denge sallantının kendisindedir.Terazi bunu ileri yaşlarda anlar. Gündüzle geceyi uzlaştırma sevdasından vazgeçer. İbresini fırlatıp atar. Ağırlık kaybeder. Dünya ona daha hafif gelir. İşe o zaman Zodyak’ın tam ortasında, tenle ruhun, gündüzle gecenin gelgitinde Terazi her şeyi sallar"
Eşitlik: Terazi, Gece ile Gündüzün eşitlendiği Sonbahar ekinoksunda yer alır. Güneş, 23 Eylül'de Terazi burcuna girdiğinde eşitlik de onun kanına girer. En önemli ihtiyacı paylaşmaktır. Sezgisel olarak her doğrunun aynı ağırlıkta, ama karşıt bir doğruyla dengelendiğini bilir. Taraflara tarafsızca yaklaşmayı ilke edinir. Bazen iki tarafı da dinledikten sonra Nasrettin Hoca misali ikisine de hak verir. Ona göre her gerçek iki yarım gerçekten oluşmaktadır.
Güzellik-Estetik-Zarafet-Kibarlık: Terazi veya Venüs’ün kuvvetle dokunduğu insanlar sadece göze değil aynı zamanda kafa ve kalbe de hitap eden anlamlı güzelliklere sahiptirler. Zarafet ve Kibarlık doğasında vardır. Yöneticisi Venüs Zodyak’ın en parlak gezegenidir. Mitoloji de ise "Güzellik ve Aşk Tanrıçası” ile "Işık İlahesidir”dir. Venüs hakimiyetindeki insanların yüz ifadeleri aydınlık, teni ipeksi, sesi tınılı, bakışları ışıltılı, gülüşü baştan çıkarıcıdır. Bazılarında bu tabloya gamzeler de eşlik eder. Çoğunlukla büyüleyici tiplerdir ama Venüs’ün büyüsü aktır. (Yıllanmış kaliteli bir şarabın damağınızda bıraktığı tada eşlik eden hafif bir baş dönmesi gibi...) Zodyak’ın asıl büyücüsü Pluto’dur. Akrep'in kara büyüsünün neye benzediğini önümüzdeki bölümde göreceğiz.
Cazibe-Aşk-Zevk-i Sefa(Afrodit Sembolü): Teraziler veya Venüs’ün hakimiyetindeki insanlar cazibe fukarası değildirler. Genellikle çekim gücü yüksek tılsımlı tiplerdir. Ama bu daha ziyade pasif bir çekimdir. Işıkla-Pervane aşkı gibi. Terazinin yaşam iksiri seks değil aşktır. (Venüs=Aşık Arketipi) Mitolojik "Afrodit" sembolü günümüze buram buram şehvet kokan bir seks objesi olarak aktarılmış olsa da cinsellik ne Terazi'nin ne de Venüs’ün takıntısı değildir. Terazi zihinsel olarak fethedilmeden bedensel olarak fethedilemez. Venüs, seksapelini daha çok Boğa-Akrep ekseninde sergiler. Tüm burçların karanlık yönlerinde olduğu gibi, Terazi'nin gölgesi de normal Terazi strateji ve kaynaklarının çarpıtılmasından başka bir şey değildir. O zaman Venüs’ün temsil ettiği temalara "Ye-İç-Eğlen-Gül-Oyna” tarzı yüzeysellikler, aşırılıklar ve şımarıklıklar hakim olur.
Artistik Yetenekler (Sanatçı ruhu): Terazi dünyaya Sanatçı ruhuyla gelir. Artistik yetenekler, gelişmiş estetik zevkler, zarif ve ritmik tavırlarla çevresini güzelleştirir. Sanatı meslek olarak seçmeyenlerin bile sanat tüm yaşamlarına damgasını vurur. Beden dilini iyi kullanırlar. Venüs’e uyumlu Ay açıları da eşlik ediyorsa çok iyi dans edip, şarkı söyleyebilirler.
Birliktelik (Biz Bilinci):
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder