BAŞLICA ORGANİK FONKSİYONLARI :
-Hipotalamus; (Beden sıcaklığı, açlık, susuzluk, kan şekeri düzeyi, uyku ve uyanıklık halleri, heyecan kontrolü, öfke ve mutluluk, salgı sisteminin kontrolü, eşeysel olgunlaşmanın kontrolü gibi düzenleyici görevler)
-Kadın sex hormonlar;1.Östrojenler: Dişi eşey karekterlerinin gelişmesini uyarır ve devamını sağlar. Döl yatağının ve süt bezlerinin gelişmesini etkiler. 2.Progesteron: Menstruasyonun düzenlenmesinde Östrojen ile birlikte etkilidir.) Venüs’ün Mars’la sert açılarında bol seks hormonu salgılanması nedeniyle aşırı seks isteği, Pluto ile sert açılarında aşırı ifrazat neneniyle zorlayıcı, şiddetli, takıntılı seks düşkünlüğü, Uranüs ile sert açılarında seks ritim bozukluğu görülebilir. Satürn ise hormon salgı bozukluğuna yol açabileceğinden duygusal felç ve cinsel soğukluğa (Frijidite) neden olabilir. Neptün ise salgı bezinin çalışmasını zayıflatacağından seks organlarının güçsüzlüğüne sebebiyet verebilir.
-Yumurtalıklar ve yumurtacık; Ovaryum (O): Karın boşluğunun iki tarafında yer alır./ Venüs bu 3.maddede yer alan konuları Ay ile birlikte ortaklaşa yönetir. Venüs’ün birliktelik, uyumlu ilişkiler prensibini hiç bir zaman göz ardı etmemeliyiz. Genç kızlıktan olgun kadınlığa geçişte Venüs çok önemli rol oynar. Bunun şifresi; Venüs = "Genç Kız”, Ay ="Olgun kadın, Anne” şeklinde de açıklanabilir. Venüs’ün Ay ile yaptığı sert açılar adet öncesi sendromu, (özellikle vücut sıvıları dengesini bozacağından aşırı su tutulmasına, göğüslerde şişkinlik, vajinal akıntı ve cerahatli kabarcıklar) adet bozuklukları ve gebe kalma problemleri getirebilir. Pluto’nun sert açıları varsa adet kanaması ve yumurtlama bozukluklarına, Satürn‘ün zorlayıcı açıları ise kısırlığa yol açabilir.
-Tiroid (Kalkan) Bezi; (İyod ve tirozin’den Tiroksin(T4) ve Tri-iodo-tronin (T3) yaparak kana tiroid hormonu salgılayan önemli bir iç salgı bezidir. Tiroidin az çalışması Hipotiroidizm'e, fazla çalışması da Hipertiroidizm’e yol açar. Eğer fazla çalışıyorsa T3 ve T4 hormonlarını çok miktarda üretip kana saldığı için Toksit guatr ya da zehirli guatr adı verilen önemli bir çalışma bozukluğu ortaya çıkar. Bir de tiroid bezinin mikrop tarafından iltihaplanması ağrılı "subakut tiroidit" e yol açar. Seyrek görülür. Guatr hastalığında Satürn-Venüs sert açıları büyük bir risk taşır, ayrıca Pluto ve Neptün’ün sert açıları da tiroid kanserlerine veya zehirli guatr’a sebebiyet verebilir. Tiroid bezinin yönetiminde Merkür de söz sahibidir. Hatta Merkür’ün daha etkili olduğu, Venüs’ün ise 1.derecede "Paratiroid" bezini yönettiği söylenmektedir. Paratiroid bezi Tiroid bezinin içinde dört küçük bezdir. "Parathormon" salgılar. Bu hormon kalsiyum ve fosfor metabolizmasını düzenler. Az salgılanırsa "Tetani" hastalığı meydana gelir. "Ostetit" Kemik iltihabı da görülür.
-Toplardamar sistemi; Venous System adı altında toplanır / Mars’la sert açılarında Flebit (Toplardamar iç zarı iltihabı) -Tromboflebit (Toplardamarın pıhtılı iltihabı) Jüpiter’le sert açılarında Konjestiyon (kan basımı, hücumu) görülebilir.
-Boğaz yolu hastalıkları; (Bademcikler, Ses telleri)
-Böbrek hastalıkları; (Terazi burcuyla ilgili olduğundan sözkonusu bölümde incelenecektir.
-İdrar yolları (Terazi burcuyla ilgili)
-Şişmanlık (Venüs’ün Jüpiter'le uyumsuzluğu kadın seks hormonlarında aşırı ifrazata yol açtığı için hormon bozukluğundan kaynaklanan şişmanlık görülebilir.)
-Şişler, Tümörler ve Kistler; (Jüpiter, Ay, Neptün ve Pluto uyumsuz açılarının etkili olduğu düşünülmektedir.)
-Diabetes; Şeker hastalığı; 2 türü vardır; 1-Şekersiz diyabet (Diabetes insipidus). Nedeni; Hipofiz bezinin arka kısmınca salgılanan Vazopressin hormonu (antidiüretik hormonun) yetmezliğidir. 2-Şekerli Diyabet (Diabetes mellitus). Nedeni Pankreas tarafından salgılanan "insulin hormonu" azlığıdır. 2 tür şeker koması görülür; 1-Hipoglisemik koma; düşük kan şekeri düzeyi komasıdır. 2- Şeker koması; nedeni kanda artmış bulunan şeker düzeyi ve ketonların varlığıdır. Şeker hastalığında Venüs’ün, Jüpiter, Ay, Merkür ve Mars’la olan uyumsuz açılarının rol oynadığı düşünülmektedir.
-Zührevi hastalıklar; (Başlıca viral enfeksiyonlar; Bel Soğukluğu (Gonore), Frengi (Sifilis), Şankroid (Chankroid) ve günümüzün en amansız hastalığı olan AIDS (Aquired Immuno Deficiency Syndrom)dur. Başlangıçta bu hastalık yanlızca eşcinsellere özgü olarak değerlendirilmişse de (Gay Men’s Crisis) daha sonra bu tabloya ilaç ve uyuşturucu bağımlıları da eklenmiş, fakat asıl dikkatleri üzerine toplaması, çok eşli cinselliği olan kadınlar, hem kadınla hem de erkekle ilişki kuran (biseksüel) erkekler ve daha sonra AIDS virüsü bulaşmış kadınların doğurdukları bebeklere geçtiği farkedilince olmuştur. AIDS virusu vücudun bağışıklık sistemini bozup, tümüyle yok olmasına yol açarak insanları bulaşıcı hastalıklara kolay yakalanır hale getirir.. Yani AIDS Virüsü (HIV) vucudun hastalıklarla savaşabilme yeteneğini yok eder ve ölüm kaçınılmaz olur.. AIDS insandan insana 4 yolla bulaşır;
1-Cinsel ilişkiler; (anal, vajinal ve oral yoldan olur. En yüksek bulaşma riskini %95 oranında anüs yoluyla yapılan cinsel ilişki taşır.)
2-Damar iğneleri; özellikle steril olmayan ve ortak kullanılan enjektörlerden HIV bulaşır.
3-Kan ürünleri; özellikle az gelişmiş ülkelerde denetimsiz kan nakli yapılmasından kaynaklanır.
4-Anneden çocuğa geçme; AIDS virüsü gebeliğin erken döneminde plesanta yoluyla bebeğe geçmektedir. Bazı bulaşmalar da doğum sırasında ya da doğumdan sonra memeden süt yoluyla olmaktadır. AIDS ile ilgili komplikasyonlar; lenf bezlerinin şişmesi, kaşıntı, kızarma, ateş, ishal, kilo kaybı ve trombosit azalması. Daha sonra bağışıklık sisteminin zayıflaması, zatürre,ağız, boğaz iltihaplanması gibi fırsatçı enfeksiyonların ve tümörlerin gelişmesine neden olur. ELİSA (HIV antikor testi) hastalığın tespit edilmesinde kullanılır. Zührevi hastalıklarda Pluto, Uranüs ve Neptün gibi jenerasyon gezegenlerinin yanısıra Güneş de çok önemli rol oynamaktadır. Güneş sağlam bünye ve bağışıklık sistemini temsil ettiğinden bir doğum haritasında zayıf konumdaysa ve sert açılarla darbe almışsa bağışıklık sistemini risklere açık hale getirir.
BAŞLICA PSİKOLOJİK FONKSİYONLARI :
Denge, Ahenk ve Uyum (Sert açılarda tam tersi özellikler hakim olur.)
Güzellik, Estetik
Birliktelik
Etkilenebilirlik
Şehvet
Cazibe
Zerafet, Kibarlık
Gevşeklik,Tembellik
Duyumsamazlık (Aşırı vakalarda "Letarji" görülebilir; Bilinç uyuşukluğunun eşlik ettiği hareketsizlik hali, Kişide çevre ve uyarılara karşı his ve ilginin tamamen kayboluşu ile belirgin uyuşukluk ve hareketsizlik hali.)
İştah
Aşırılıklar (Yeme, İçme, Eğlenme,Seks) Neptün’ün sert açılarında aşk ve seks hayatında karışıklıklar, Uyuşturucu kullanımı, Kronik Alkolizm veya Eşcinsellik görülebilir.
Mitolojide "Aşk ve Güzellik" tanrıçası olan Venüs aynı zamanda "Işık İlahesi" olarak da kabul görmüştür. O savaş tanrısı Mars gibi mızrağını kapıp savaş çığlıkları atmaz. Onun en güçlü silahı göz kamaştıran ışığıdır. Buna bir anlamda Pasif çekim de diyebiliriz (Tıpkı Işıkla Pervanenin aşkı gibi; Pervane ışığın etrafında yana yana ölümüne dolanır.) Venüs dişi ve alıcı bir enerji olması nedeniyle temas ettiği burç ve planetlerin yapısından oldukça etkilenir. Onun yalın hali bir "Mona Lisa" portresi kadar güzel ve masum olabilir. Ama diğer gezegenlerle ağır etkileşimi varsa farklı tonlarda yansır, bu nedenle doğum haritasında bulunduğu ev, burç ve açılar bize onunla ilgili ipuçları verir. Venüs Satürn ile uyumsuz açılar yapıyorsa ve Satürn 8.evde yer alıyorsa Venüs gene güzelliğini ve cazibesini tamamiyle yitirmez, ama cinselliği buzlarla kaplı olduğu için soğuk, donuk, vakur ve ulaşılmaz bir "Yunan heykeli" gibi çıkabilir karşımıza. Diğer bir uçtaki örnek ise Venüs’ün Pluto'yla olan uyumsuz açıları ve de bir doğum haritasında bol miktarda bulunan Akrep temasıdır. O zaman da Venüs bir "Femme Fatale" olarak çıkabilir karşımıza. Kadının "Lilith" tarafına saplanıp kaldığı için "Dişi Şeytan” rolünde öldüren cazibesini kullanabilir ve Venüs’ün parlak beyaz büyüsü bir anda kara büyüye dönüşebilir.
Halil Cibran’la başladık onunla bitirelim, zira iyi ve kötünün tanımını okadar güzel yapmış ki sizlerle paylaşmamak haksızlık olur.
"İÇİNİZDEKİ 'İYİ'DEN SÖZ EDEBİLİRİM, AMA 'KÖTÜ'DEN EDEMEM, ÇÜNKÜ 'KÖTÜ' KENDİ AÇLIĞI VE SUSUZLUĞU NEDENİYLE İŞKENCE ÇEKEN 'İYİ'DEN BAŞKA NEDİR Kİ?
GERÇEKTEN DE, 'İYİ' ACIKTIMI EN KARANLIK MAĞARALARDA BİLE YİYECEĞİNİ ARAR VE SUSADIMI DA EN PİS SULARI BİLE İÇER"
BAŞLICA PSİKOLOJİK FONKSİYONLARI :
Denge, Ahenk ve Uyum (Sert açılarda tam tersi özellikler hakim olur.)
Güzellik, Estetik
Birliktelik
Etkilenebilirlik
Şehvet
Cazibe
Zerafet, Kibarlık
Gevşeklik,Tembellik
Duyumsamazlık (Aşırı vakalarda "Letarji" görülebilir; Bilinç uyuşukluğunun eşlik ettiği hareketsizlik hali, Kişide çevre ve uyarılara karşı his ve ilginin tamamen kayboluşu ile belirgin uyuşukluk ve hareketsizlik hali.)
İştah
Aşırılıklar (Yeme, İçme, Eğlenme,Seks) Neptün’ün sert açılarında aşk ve seks hayatında karışıklıklar, Uyuşturucu kullanımı, Kronik Alkolizm veya Eşcinsellik görülebilir.
Mitolojide "Aşk ve Güzellik" tanrıçası olan Venüs aynı zamanda "Işık İlahesi" olarak da kabul görmüştür. O savaş tanrısı Mars gibi mızrağını kapıp savaş çığlıkları atmaz. Onun en güçlü silahı göz kamaştıran ışığıdır. Buna bir anlamda Pasif çekim de diyebiliriz (Tıpkı Işıkla Pervanenin aşkı gibi; Pervane ışığın etrafında yana yana ölümüne dolanır.) Venüs dişi ve alıcı bir enerji olması nedeniyle temas ettiği burç ve planetlerin yapısından oldukça etkilenir. Onun yalın hali bir "Mona Lisa" portresi kadar güzel ve masum olabilir. Ama diğer gezegenlerle ağır etkileşimi varsa farklı tonlarda yansır, bu nedenle doğum haritasında bulunduğu ev, burç ve açılar bize onunla ilgili ipuçları verir. Venüs Satürn ile uyumsuz açılar yapıyorsa ve Satürn 8.evde yer alıyorsa Venüs gene güzelliğini ve cazibesini tamamiyle yitirmez, ama cinselliği buzlarla kaplı olduğu için soğuk, donuk, vakur ve ulaşılmaz bir "Yunan heykeli" gibi çıkabilir karşımıza. Diğer bir uçtaki örnek ise Venüs’ün Pluto'yla olan uyumsuz açıları ve de bir doğum haritasında bol miktarda bulunan Akrep temasıdır. O zaman da Venüs bir "Femme Fatale" olarak çıkabilir karşımıza. Kadının "Lilith" tarafına saplanıp kaldığı için "Dişi Şeytan” rolünde öldüren cazibesini kullanabilir ve Venüs’ün parlak beyaz büyüsü bir anda kara büyüye dönüşebilir.
Halil Cibran’la başladık onunla bitirelim, zira iyi ve kötünün tanımını okadar güzel yapmış ki sizlerle paylaşmamak haksızlık olur.
"İÇİNİZDEKİ 'İYİ'DEN SÖZ EDEBİLİRİM, AMA 'KÖTÜ'DEN EDEMEM, ÇÜNKÜ 'KÖTÜ' KENDİ AÇLIĞI VE SUSUZLUĞU NEDENİYLE İŞKENCE ÇEKEN 'İYİ'DEN BAŞKA NEDİR Kİ?
GERÇEKTEN DE, 'İYİ' ACIKTIMI EN KARANLIK MAĞARALARDA BİLE YİYECEĞİNİ ARAR VE SUSADIMI DA EN PİS SULARI BİLE İÇER"
Hülya Balıkavlayan
Ayrıca Kaynaklarım:
Ders Notlarım ve
Medical Astrology (Jane Ridder-Patric)
Planets and Their Keywords (Reinhold Ebertin)
The Planets and Human Behaviour (Jeff Mayo)
Ayrıca Kaynaklarım:
Ders Notlarım ve
Medical Astrology (Jane Ridder-Patric)
Planets and Their Keywords (Reinhold Ebertin)
The Planets and Human Behaviour (Jeff Mayo)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder